Afetlerde Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Perspektifi ile Çıkarılması Gereken Dersler (Haiti ve Japonya Depremi Örneği)
Makale
Her gün dünyanın farklı coğrafyalarında meydana gelen heyelan, sel, deprem, çığ, savaşlar, endüstriyel kazalar, salgın hastalıklar gibi afetler dolayısıyla can ve mal kayıpları yaşanmaktadır. Bununla birlikte insanlar psikolojik ve sosyolojik olarak da yıkımlar yaşamaktadır. Son yüzyılda yaşanan afetler dolayısıyla milyonlarca insan hayatını kaybetmiş ve milyarlarca dolar ekonomik kayıplar yaşanmıştır. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve afetlerden etkilenme durumları dirençlilik ilişkisi noktasında önemli hale gelmiştir. Birleşmiş Milletler öncülüğünde yürütülen afetlere dirençli toplum oluşturulmasını hedefleyen çalışmaların temel ve tamamlayıcı bir unsuru toplumsal cinsiyet perspektifidir. Uluslararası araştırma verileri, dünyanın farklı coğrafyalarında kadının ve erkeğin afetlerden farklı şekillerde etkilendiklerini ve başa çıkma mekanizmalarındaki değişkenleri ve farklılıkları ortaya koymaktadır. Bütünleşik afet yönetiminde güçlü aktörler olarak kabul edilen kadınlar, sahip oldukları becerileri ve bilişsel farkındalıkları ile katkı sağlayıcı roller üstlenmişlerdir. Kadınlar toplumsal cinsiyet rolleri ve sosyal statüleri sebebiyle afetlerde savunmasız ve dezavantajlı durumlar ile karşı karşıya kalabilirler. Buna karşın afetlere ilişkin deneyimleri ile bütünleşik afet yönetiminin her aşamasına katkı sağlayabilirler. Bu çerçevede afetlere toplumsal cinsiyet perspektifiyle bakabilmek ve deneyimlerden dersler çıkarabilmek afet yönetiminde başarıyı sağlayacaktır. Bu çalışmada, Haiti depremi ve Japonya depremi özelinde kadınların afetlerde karşılaştıkları sorunlar incelenerek öğrenilmiş dersler değerlendirilmiş ve çözüm önerileri sunulmuştur.
Fatma Gündüz
#kadın,
#depremdekadın,
#depremsonrasıkadın,
#depremsonrasıkadınçalışmaları,
#toplumsalcinsiyeteşitliği